23 Şubat 2010 Salı

TEŞKİLATTA BEYİN GÖCÜ


“Devletin çocukları” yol ayrımında

Ağır çalışma şartlarına rağmen ekonomik sıkıntıları ve yönetimden kaynaklanan problemleri çözülemeyen polisler birer birer teşkilattan ayrılıyor. Özellikle yurtdışı tecrübesi olan, yabancı dil bilen polis müdürleri yüksek maaşlarla özel sektöre transfer oluyor. Özel güvenlik yasa tasarısının çıkmasıyla tetiklenen ayrılmalar, güvenlik zaafı oluşturacak boyutlara ulaştı.

Halen 784 birinci sınıf ve 682 ikinci sınıf emniyet müdürünün bulunduğu teşkilattan sadece 2004’te 89 müdür ayrıldı. Son 4 yılda, emekliliğini talep ederek ya da istifa yoluyla ayrılan emniyet müdürlerinin sayısı ise 479. Bir başka ifadeyle Polis Akademi’sinden 1985 döneminde mezun olan 160 kişiden 85’i bugün teşkilatta değil.

Polisin hayat ve çalışma şartları kolay değil. Haftada en az 6 gün çalışacak, 12 saat mesai yapacaksınız. Üstelik mesailer olağanüstü olaylar sırasında 16 saate kadar çıkıyor. Çalışma şartları zor. Bir de hayati tehlike var. Ayrıca, tayinlerle Türkiye’nin dört bir tarafını dolaşmak var. Bütün bunun yanında maddi bakımdan ortada özenilecek bir tablo yok. Devletin bir düzenleme yapması lazım. Aksi takdirde polis kadroları çok kısa sürede boşalır. Kanun çıkarsanız dahi emeklilik yaşına kadar tutabilirsiniz.

Eskiden hava kuvvetlerinde yaşananlar şimdi emniyette yaşanıyor. Devletin verdiği imkânla özel sektörün verdiği arasındaki fark azaltılmalı. Aksi takdirde sıkıntı artacak. Emniyette terfiler çok hızlandı. Yukarıda bir şişkinlik oldu. Piramit bozuldu, bir anlamda tersine döndü. Alttan gelenler için yol tıkandı. Poliste yetişmek zaman ister. Bu mesleği yapanlardan hep fedakârlık beklemek doğru olmaz. Bir yere kadar fedakârlık ama bazı şeylerin de sağlanması lazım.

“Devletin çocukları” yol ayrımında

Aşağıdaki ifadeler, mesleğinin zirvesindeyken teşkilattan ayrılan ve özel bir şirkette yöneticilik yapan eski bir emniyet müdürüne ait.
“Biz annemizin babamızın değil, devletin çocuğuyduk. 16 yaşında koleje girdik. Ne doğduğumuz topraklara ne de tayin olduğumuz şehirlere ait hissettik kendimizi. Gün oldu 24 saat çalıştık. Ama gösterdiğimiz fedakârlığın karşılığını göremedik. Devlet elleriyle büyüttüğü, büyük yatırımlar yaptığı evlatlarını göz göre göre harcadı, harcamaya devam ediyor.”

Ayrılmalarının sebebini üç ana başlıkta toplanılabilir: “Birincisi polis sayısı yeterli değil. 5 polisin yapması gereken işi bir polis yapıyor. İkincisi yapısal bozukluk ve üstteki yığılma. 8-10 yıldır üst kademelerde bir yığılma var ve alt kadrodakiler ‘benim il emniyet müdürü olma imkanım yok’ deyip ayrılıyor. Yığılma çok olduğu için işin içine siyaset dâhil her şey giriyor. İyi yetişmiş yeni neslin umutları kırılıyor. Üçüncüsü de teşkilattaki gizli işsizlikte kronik bir sorun olarak sırıtıyor.

Teşkilatın ekonomik sorunlarından daha fazla yönetim sorunu olduğu da yadsınamaz bir gerçek şüphesiz. Ayrılma sebepleri arasında ‘sık tayinler’ önemli yer tutuyor. Ayrıca “Üretemediği için ayrılanlar da var”.Teşkilatta yaşanan en büyük sorunlardan biri Organizasyon yapısında ciddi bozukluklar olması. İşini çok iyi bilen, teknik bilgisi yüksek, dil bilen personel ilgisiz şubelere ya da şehirlere atanıyor. “Tecrübe, bilgi ve birikimimi teşkilata destek olmak için kullanmak isteyen ama yeni arkadaşlarda psikolojik bir yılgınlık içinde bulunan, hiç birinin emniyet müdürü olmak gibi bir umudu kalmadığı için dışarıdan iş bakmakta olan hala onlarca müdürümüz mevcut.

Özel güvenlik yasa tasarısının yürürlüğe girmesinin ayrılmaları tetiklediğini, fakat tek başına ana sebep olmadığı görülmektedir. Emniyet teşkilatından ayrılmalarda şüphesiz özel güvenlik yasasının çıkması ve çok sayıda güvenlik şirketinin kurulması etkili oldu. Fakat değişen güvenlik kavramı, özellikle 11 Eylül sonrası oluşan ortam farklı bir açılımı beraberinde getirdi. İstihbarat almak çok daha önemli oldu ve bunun için birçok büyük şirket, güvenliğini polise emanet etmeye başladı.

Sonuç olarak; tüm hayatını adadığı teşkilattan ayrılırken hiç kimsenin ‘dur nereye gidiyorsun?’ demediği bir ortamda sevgisizlik ve ilgisizlik polisleri teşkilata karşı soğutuyor.” “Devletin emniyet mensuplarına polis olarak kalabilecek asgari şartları sağlaması gerekiyor.” Teşkilatta bariz bir işletme körlüğü var. Emniyet teşkilatı yapısal sorunlarını çözmezse ve palyatif çözümler üretemezse yakın zamanda daha fazla personelini özel sektöre kaptıracak. Şimdi çok yetenekli ve donanımlı arkadaşlar mezun oluyor. Onlara bakınca gıpta ediyorum ama gelecekleri hususunda ciddi endişelerim var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder